Umuda yolculuğun küçük mağdurları

Suriyeli sığınmacılar Avrupa'ya ulaşmak için binlerce kilometrelik yolculuğu geride bırakırken, sığınmacıların çocuklarının da birbirinden ilginç ve hüzünlü hikayeleri dikkat çekiyor.

  • 857

Ülkelerindeki savaştan kaçarak daha iyi bir yaşam için yollara düşen sığınmacıların tehlikeli yolculuğunda en büyük mağduriyeti bebekler ile çocuklar yaşıyor. 

Avrupa'ya geçmek isteyen sığınmacıların sık kullandığı güzergahlardan biri olan Yunanistan'ın Midilli Adası'na lastik botlar içinde gelen sığınmacıların göçü devam ediyor.

Karaya ulaşabilen sığınmacıların kucaklarındaki bebek ve çocuklar zorlu yolculuğun izlerini taşıyor. Yüzlerine uzun yolculuk nedeniyle yaşadıkları sıkıntı yansıyan çocuklardan giysileri ıslananlar üşüdüğü için titriyor. Sığınmacılar karaya çıkar çıkmaz ilk olarak çocuklarının ıslak giysilerini değiştiriyor.

Deniz yolculuğunun ardından Eftalou bölgesine gelen sığınmacılar için bu kez yorucu bir kara yolculuğu başlıyor. Kendilerini Midilli'deki kamplara götürecek otobüse binmek için Molivos Bölgesi'ne hareket eden aileler, çocukları ile yaklaşık 5 kilometrelik yolu yürümek zorunda kalıyor. Yorulan çocuklar yolun bir kısımını babalarının omzunda katediyor, bazıları da annelerinin kucağında uykuya dalıyor.

Gönüllülerin oluşturduğu yardım noktalarında mola veren aileler, çocuklarının karnını doyurma ve dinlenme fırsatı buluyor.

Sığınmacılara yardım amacıyla adada bulunan gönüllüler, çocuklara yaşadıkları zorlukları unutturmak için oyuncak dağıtıyor. Çocuklar, uzun bekleyiş süresince ellerinden oyuncaklarını düşürmüyor. Midilli merkeze ulaşabilenler kayıt yaptırdıktan sonra ana karaya gidecekleri feribotu beklerken yine benzer sıkıntılar yaşıyor.

"Çocuklarımızın orada bir geleceği yok"

Zorlu deniz yolculuğunu geride bırakan Suriye'nin Halep şehrinden gelen Muhammed ailesi de Avrupa'da yeni bir hayat kurmak istiyor.  Su alan botta kıyafetleri ıslandığı için üşüyen ailenin en küçük ferdi 15 aylık Omar, gönüllüler tarafından karaya çıkar çıkmaz kurulandı.

Baba Abdullah Muhammed, AA muhabirine yaptığı açıklamada çocuklarının daha iyi bir hayat yaşayabileceği bir yere gitmeye çalıştıklarını söyledi.

Ülkesinde 4 senedir savaş yaşandığını hatırlatan Muhammed, "Çocuklarımızın orada bir geleceği yok. Her gün bombalar patlıyor. Çocuğumun okulunu bitirmesini, üniversiteye gitmesini istiyorum. Aslında o nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamasını istiyorum. Ülkemizde dünyanın en adaletsiz diktatörü var. Biz çocuklarımızın geleceğini düşünüyoruz sadece" diye konuştu.

"Botlara binmeyin, çok tehlikeli"

Elindeki cep telefonuyla yolculuk yaptıkları botun fotoğraflarını çeken 11 yaşındaki Hamud Muhammed ise adaya ayak bastığı için Allah'a şükrettiğini belirtti.

Savaştan kaçtığı için mutlu olduğunu ancak ülkesi için endişelendiğini anlatan Hamud Muhammed, "Botta çok korktum, su almıştı, sürekli ağlıyordum. Herkese şunu söylemek istiyorum, botlara binmeyin, çok tehlikeli. Gittiğimiz ülkede eğitimime devam etmeyi, üniversitede hukuk okumayı istiyorum" ifadelerini kullandı.

2 yaşındaki Lolo'nun gözyaşları

Suriye'deki iç savaştan kaçan Abod Dere de eşi Rama ve 2 yaşındaki kızı Lolo ile Midilli'ye gelenler arasında yer alıyor.

Sıcaklığın sabahın erken saatlerinde 20 dereceye kadar düştüğü adaya annesinin kucağında ayakkabısız ve monta sarılı biçimde ayak basan Lolo, korktuğu için sürekli ağladı. Lolo'yu annesi sandviç vererek sakinleştirebildi.

Şam'da üniversite öğrencisi olduğunu söyleyen Dere, 1,5 saatlik deniz yolculuğu sırasında botun su alması nedeniyle çok korktuklarını, hayatta kalmak için sürekli dua ettiklerini söyledi. 

Bakmadan Geçme