Sedat Peker: Çeçenleri eğitelim Moskova'nın göbeğinde eylem yapsınlar
Son dönemde 'Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisi' ile dikkatleri üzerinde toplayan ünlü kabadayılardan Sedat Peker, Ankara Kızılay'daki terör saldırısıyla ilgili çarpıcı bir mesaj paylaştı. Özetle şöyle dedi: 'İstihbaratımız Çeçenleri eğitsin, onlar gitsin Moskova'nın göbeğinde eylem yapsın. İlk taziye yayınlayan ülke biz olalım.'
(HABER PLATOSU - ÖZEL)
28 Şubat sürecinde yıldızı parladı Sedat Peker'in....
Özel harp tecrübesine sahip generallerden eski "Ergenekon" davası sanığı Veli Küçük'ün göz bebeği niteliğindeki adamlarından biri olduğu öne sürüldü Peker'in...
Hatta Küçük'ün, Peker ile aralarındaki ilişkiyi "Baba-evlat ilişkisi" olarak nitelendirdiği de yazıldı.
Sonradan "Fetullah Gülen cemati"nin, "Paralel Yapı"nın bir "kumpas"ı olduğu iddia edilen Birinci "Ergenekon" davasının, 23 Ocak 2012'de görülen 211. duruşmasında, Sedat Peker-Veli Küçük ilişkine ilişkin ilginç bir iddia gündeme getirildi.
Eğer kendisi ve iddiaları da kurmaca ve kumpasın bir parçası değil ise "Gizli tanık Poyraz", İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada şunları söyledi:
"Sedat Peker, yaşının genç, gözü kara ve atak olması nedeniyle Veli Küçük'ün dikkatini çekti. Veli Küçük tam aradığını bulmuştu. Sedat Peker gibi birini bulduğu için havalara uçuyordu. Küçük önce, Hadi Özcan'a, ardından da Kürşat Yılmaz'a babalar üstü baba olmayı teklif etti. Onlar kabul etmeyince de Sedat Peker'e teklif etti. Bundan sonra Sedat Peker'in etrafına Veli Küçük'ün itirafçıları yerleştirildi."
Sedat Peker'in kimlerle nasıl ilişki kurduğu, ilişkileri nasıl yönettiği bir başka yazının konusu olabilir.
Ancak vakıa şu ki; bir zamanlar Veli Küçük'ün göz bebeği olan, "milliyetçi" ve "ülkücü" söylemleri ile ön plana çıkan Sedat Peker, son birkaç yıldır "Tayyip'çi" ve "usta"ya adeta hasta... Üstelik sadece "Reis"çi değil "AK Parti" aşığı da...
Bu sevgisini de net bir şekilde ifade diyor.
Eylül 2015'te, kişisel internet sitesinde "Neden Erdoğan?" sorusuna cevap verdi. Sedat Peker, "Türk-İslam dünyasının düşmanları sana karşıysa hiç merek etme bu millet de senin yanında olacaktır usta" ifadesini kullandı.
"Siz sevin veya sevmeyin, nefret edin veya etmeyin, ortada olan bir gerçek var. O gerçekte şudur ki; TAYYİP ERDOĞAN'ın kaderiyle TÜRKİYE CUMHURİYETİ Devleti'nin kaderi bir bütün haline gelmiş durumdadır. RECEP TAYYİP ERDOĞAN'a diz çökertebilirlerse DEVLETİMİZE de diz çökertecekleri apaçık ortadadır. RECEP TAYYİP ERDOĞAN'A DESTEK OLMAK ZORUNDAYIZ"
Peker, Haziran 2105'te bir düğünde Erdoğan ile tokalaşınca gündem olmuştu. Tayyip Erdoğan'ın bir düğünde Sedat Peker ile konuşurken çekilmiş fotoğrafı sosyal medyayı karıştırırken, Peker de tartışmalara katılmaktan geri durmamıştı. Ortadoğu Gazetesi Yazarı Yıldıray Çiçek Twitter hesabından Peker'in Tayyip Erdoğan ile çekilen fotoğrafını "Ülkücülere "Mafya bozuntuları" diye hakaretler eden Recep Tayyip Erdoğan, AKP'li mafya Sedat Peker ile.." notuyla paylaştı.
Zaman gazetesi de bu tartışmaya mal bulmuş mağribi gibi atladı. Zira bu, Erdoğan'a "bindirmek" için gollük bir pastı Zaman'a göre...
Fetullah Gülen'in en büyük tetiktçilerinden biri olan Emre Uslu, Twitter üzerinden Sedat Peker'e verdi veriştirdi.
Peker de Uslu'ya sert bir karşılık verdi.
İşte o Twitter mesajları:
Peker, geçen ay da şu mesajı ile dikkat çekti:
"Diktatör dediğiniz Erdoğan'a dua edin! Cumhurbaşkanı olsam asardım!"
Özetin özeti; Sedat Peker'in "Recep Tayyip Erdoğan" sevgisi zirvede olduğu tartışılmaz bir vakıa şu an için...
..Ve o Sedat Peker bugün çarpıcı bir mesaja imza attı.
Sedat Peker bu kez de Ankara Kızılay'daki terör saldırısına ilişkin bir mesaj yayımladı.
Peker, kişisel internet sitesindeki mesajında, "9 Terör örgütünün devletimize birleştiği bu anda Bozkurt-Rabia birlikteliği kaçınılmazdır" mesajı verdi.
İşte Sedat Peker'in o yazısı:
TERÖR ÖRGÜTÜ’NÜN DEVLETİMİZE KARŞI BİRLEŞTİĞİ BU ANDA BOZKURT- RABİA BİRLİKTELİĞİ KAÇINILMAZDIR !!!
Kıymetli Dostlarım,
Ankara/Kızılay’da yaşanan hain saldırı hepimizin ruhunda çok büyük acılar oluşturdu. Öncelikle ölenlere YÜCE ALLAH’tan rahmet, yaralı olan vatandaşlarımıza da sağlık ve sıhhat diliyorum. Yaşanan bu hadise, bombalı saldırıların daha da profesyonelleşerek devam edeceğinin net bir göstergesidir. Bu sebeple, bir an önce ÜLKEMİZİN gerçek sahibine, yani TÜRK MİLLETİ'ne başvurarak son bir referanduma gidilmelidir (Çıkacak neticeden sonra ise hiçbir haine merhamet edilmemelidir.).
Referandumda MİLLETİMİZE açık ve net bir şekilde sormalıyız; Yabancı ülkelerin tezgahlarıyla oluşturulan pkk meselesinde Güneydoğu'daki topraklarımızdan ayrıca da ermenistanın hak iddia ettiği Doğu'daki topraklarımızdan vazgeçip kalan ülke topraklarında normal bir yaşamı mı tercih ediyorlar ya da bedeli her ne olursa olsun ölümüne direnip topraklarını savunmayı mı kabul ediyorlar.
Eğer ki YÜCE MİLLETİMİZ, ÜLKEMİZİN yarıya yakın toprağını verelim, kalan topraklarımızda, imkanlarımız nispetinde biraz daha huzurlu yaşayalım diyorsa VATAN EVLATLARI'nın ŞEHİT olmasına hiç gerek duymadan MİLLETİMİZİN istegi doğrultusunda bu topraklardan vazgeçmeliyiz (Böyle bir neticenin çıkmayacağı kesin olduğu için mecazi anlamda söylüyorum.).
Ancak YÜCE MİLLETİMİZ, referandumda diğer şıkkı seçerse, aşağıdaki sıralayacağım ve bunlara benzer birçok tedbiride bu coğrafyada var olabilmemiz için derhal hayata geçirmeliyiz.
İlk olarak aklıma gelen bu tedbirlerden birkaçı şunlardır; Anayasa Mahkemesi'nin tavsiye kararı üzerine, yetkili mahkeme tarafından serbest bırakılan can dündar, sahip olduğu villayı fahiş fiyatla (yaptığı haber karşılığında) paralel yapıya sattığı gerekçesiyle tekrardan tutuklamalıdır. Anayasa Mahkemesi'nin tahliye kararında bu yeni suç bulunmamaktadır (Bu yeni suçla ilgilide zaten birkaç tane avukatta tutuklamıştır.). Yapılacak bu yeni tutuklama sayesinde ÜLKEMİZ,içinde hainlik yapmaya meyili olanlara karşı bir duruş sergilenecek, hainlerin ise hiçbir türlü kurtulamayacakları tüm kesimlerin beynine yerleştirilecektir ( hdp li milletvekileride derhal tutuklanmalıdır.Ayrıca idam cezası geri getirilip terör örgütü yöneticileri idam edilmelidir.).
Bunların haricinde, rusyanın bizim terörist olarak kabul ettiğimiz pyd’ye, kendi başkentinde yani moskovada temsilcilik açma izni vermesine karşı misilleme olarak, rusyanın terörist olarak kabul ettiği tüm ÇEÇEN DİRENİŞÇİLERİ'ne, Ankara’da resmi temsilcilik açma izni verilmelidir. rus istihbarat servisinin pkk ve pyd militanlarını daha profesyonel bombalı eylemler yapabilmeleri için eğittiği gibi bizim istihbaratımızda ÇEÇEN MÜCAHİTLERİ eğitmeli ve de moskovanın göbeğinde eylem yapabilmelerini sağlamalıdır (ve tabi ki bu eylemlerden sonra ilk üzüntüsünü bildiren ülkede biz olmalıyız. Kızılay'daki patlamadan hemen sonra rusyanın bize yaptığı iğrençlik gibi).
Ayrıca pkk militanlarında ele geçirilen rus malı zırh delici ve bunun gibi gelişmiş silahların tamamı resmi tutanaklarda imha edilmiş gibi gösterilmeli ancak aslında ÇEÇEN DİRENİŞÇİLERE teslim edilmelidir.
9 terör örgütü aralarındaki kan davalarını dahi unutarak, tek çatı altında birleşip DEVLETİMİZE savaş açtıkları bir dönemde, aralarında saç teli kadar nüans ayrılıklarının haricinde bir farkları olmayan AK Parti ve MHP yetkililerinin,terör olaylarına karşı ortak bir çalışma grubu belirleyerek, benim daha önce üzerinde durduğum BOZKURT ve RABİA’nın birleşmesini sağlamalıdırlar.
Bir elimle BOZKURT diğer elimle de RABİA hareketini yaptığım için bana hakaret dahi eden arkadaşlara,ben hakkımı helal ediyorum. Ancak bu zor günlerde iki partinin yetkilileri tarafından teröre karşı bu birliktelik sağlanmazsa, her iki partinin yöneticilerinin gelecek yıllarda bu MİLLET tarafından saygıyla hatırlanmayacağına inanıyorum.
Benim geçmişte söylediğim sözlerimi çılgınlar gibi eleştirenlerin, gerçekten oluk oluk kan akıtanlara karşı sessiz kalmalarını ise bu MİLLETİN asla unutmayacağını biliyorum.ŞANLI MİLLETİMİZ; BU KİŞİLERİ MUHAKKAK TARİHİ HAFIZASINDA BİR YERE NOT ALACAKTIR!!!
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER"
****
Sedat Peker'in bu yazısı şu soruları gündeme getiriyor:
- Yeni bir derin devlet gücü mü kuruluyor?
- Derin devletin yeni vurucu gücü Türk-İslam sentezi savunucuları ile İslamcı ve ümmetçi olarak nitelenebilecek grupların koalisyonuyla mı oluşacak?