PKK'lı Kalkan: Karakoldaki askeri vurma

Memleketi kana bulayan, asker ve polis ailelerinin yüreklerine ateşler düşüren terör örgütü PKK, şimdi de 'cici çocuk' pozlarında....

  • 2800

 Memleketi kana bulayan, asker ve polis ailelerinin yüreklerine ateşler düşüren terör örgütü PKK, şimdi de "cici çocuk" pozlarında....
 

Uluslararası güçlerin taşeronu olan "bebek katili" örgüt, elindeki kanlar kurumadan hemen PR çalışması başlattı. Yeni PR çalışmasının ana teması yine eli kanlı örgüt üyelerinin aslında "iyi yürekli cici çocuk" oldukları masalı....

Yeni PR çalışmasında görev Duran Kalkan'ın...

Terör örgütü PKK'nın lider kadrosundan Duran Kalkan, Mednûçe televizyonunda yayınlanan mülakatında, Türkiye topraklarındaki PKK'lılara seslenerek, operasyonlara katılmayan, karakolunda duran askerlere saldırılmaması gerektiğini söyledi.

BBC Türkçe'nin haberi:

PKK yürütme komitesi üyesi Duran Kalkan "HPG-YJA STAR güçlerine şu çağrıyı yapıyorum: Kesinlikle operasyona çıkmayan, gerillaya ve halka saldırmayan, siyasi yönetimle ilgilenmeyen, vatanı korumak adına sınırda, karakolunda duran askerlere dönük saldırı yapmamalılar. Bu bizim görüşümüze uygun değildir. Bu savaşa katılmayanlara karşı eylem yapılmamalıdır. Sivil halka kesinlikle zarar verici hiçbir uygulamada herhangi bir gerilla gücü bulunmamalıdır. Yapanlar olursa biz bunu suç sayarız ve yargılarız" diye konuştu.
Kalkan bu noktaya nasıl gelindiğinin unutturulmaya, yaşanan tarihin silinmeye çalışıldığını savunarak, İmralı'da Abdullah Öcalan ile, ondan önce Oslo'da PKK önde gelenleri ile AKP hükümeti arasında yapılan görüşmelerin, 28 Şubat'ta Dolmabahçe'de açıklanan 10 maddelik mutabakatın olmamış sayıldığını söyledi.
'Seçim mi savaş mı?'
AKP'ye görüşmelere dürüst yaklaşmama suçlamasını tekrarlayan PKK yöneticisi, "Orayı hep seçim kazanma, iktidara gelme aracı olarak gördüler. Gerçekten barışı getirme, Türkiye'yi demokrasiye kavuşturma çalışması olarak görmediler" dedi.
Kalkan, seçim öncesinde Öcalan ile görüşmelerin engellenmesini ve HDP'nin seçim çalışmalarına yapılan saldırıları da eleştirerek, "...bütün bunları içimize atarak seçimin sağlıklı geçmesini sağladık. Seçim oldu, bir meclis seçildi ama geçen sürede şimdi 'Meclis yok, yenisi gerekir' diyorlar. Peki, 7 Haziran'da seçilen meclise ne oldu? Niye bu meclis çalıştırılmadı?" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her yerde "Savaş sürecek" diye açıklama yaptığını söyleyen Kalkan "Savaş mı olacak seçim mi, bunu bilelim" dedi.
'Adil demokratik seçim ortamı yok'
Duran Kalkan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeniden seçime giderek ortaya çıkarmak istediği meclisin AKP'nin 400 milletvekili aldığı bir meclis olduğunu savunarak, "Peki, AKP nasıl 400 milletvekili alacak? Besbelli ki hile yapacak. HDP'ye Türkiye'de propaganda yaptırmayacaklar. Kürdistan'da da zaten güvenlik yok diye, ordu herşeye el koyacak, AKP'nin istedikleri kadar sandıkları dolduracaklar. AKP istediği vekil sayısına ulaşacak. Seçim dedikleri budur" dedi.
Kalkan seçimler adil ve demokratik yapılabilse tekrar 7 Haziran'daki sonuçların alınacağını savundu.


7 Haziran sonrasındaki gelişmeleri daha önceki açıklamalarında "darbe" diye tanımlayan Kalkan, bu kez "Darbe de değil diktatörlüktür. 'Biz seçimle geldik, seçimle gideriz', diyorlardı. Peki AKP seçimle gitti, niye bırakmıyor?" diye sürdürdü.
Kalkan buna karşılık muhalefeti de eleştirdi ve "Özellikle HDP ve CHP'ye de şunu söylemek isterim: Zayıf kaldılar. AKP'nin, Tayyip Erdoğan ve MHP'nin kaos ve savaş politikalarını alt edemediler. Tutarlı, hızlı, iradeli, iddialı bir demokrasi programıyla öne çıkıp, onların kaos ve savaş politikalarını geri itecek, süreci demokrasi temelinde yönlendirecek bir etkinlik gösteremediler. Siyasette yaratıcı ve başarılı olamadılar" diye konuştu.
'HDP neyi başardı da çağrı yapıyor?'
Son haftalarda HDP tarafından PKK'ya yapılan ateşkes çağrılarına ise Duran Kalkan'ın yaklaşımı eleştirel oldu.
"HDP siyasette yeterince yaratıcı ve başarılı olamadı. Başkalarına çağrı yapıyorlar, ama kendileri neyi başardılar da çağrı yapıyorlar! Biraz gerçekçi olmaları lazım. Halkların, Kürt halkının temsilciliğini iyi yapmaları gerekli. Meclisi niye işletemediler, bunun üzerinde yoğunlaşmalılar.(...) Kendi işleriyle, meclis işleriyle uğraşsalardı ve çözüm getirselerdi, savaş yerine demokratik siyaset temelinde olurdu. Bu temelde çalışmalarında ısrar etmeliler."
'Gençler askere gitmesin'
Duran Kalkan, PKK ile çatışmalarda öldürülen askerlerin ailelerinin gösterdiği tepkilerin çok değerli olduğunu söyledi ve şöyle sürdürdü:
"Şimdi toplumun bilinçlenip AKP'nin yaptıklarına 'Artık yeter' demesi, 'Dur' demesi çok tarihidir. Buna karşı hemen basının cenaze törenine gitmesi de yasaklandı. Bütün asker aileleri tepki gösteriyor. Burada olması gereken ne? O zaman gençler askere gitmesinler. Böyle bir ortamda Türkiye'nin gençleri Kürtleri vurmak için askere gitmesinler, hele hele Kürt gençleri hiç gitmesin."
'Biz bu çatışmayı istemedik'
Kalkan bu çatışmayı kendilerinin istemediğini de tekrarlayarak, "Bizim böyle bir çatışma geliştirme düşüncemiz yoktu. Hele hele orduyla böyle bir çatışmaya girme politikamız yoktu. Biz paradigma değiştirdik. Teorik, ideolojik yaklaşımlarımızda değişimler ve gelişmeler oldu. (...) Bu çatışma, AKP'nin, Tayyip Erdoğan'ın geliştirdiği bir saldırıdan kaynaklanmıştır" dedi.
PKK yöneticisi bu noktada Türkiye topraklarındaki silahlı güçlerine, kendilerine yönelik operasyonlara katılmayan askerlere saldırı yapmama çağrısında bulundu.
Askerlere ve güvenlik güçlerine yönelik olarak ise "AKP'nin savaş oyununa katılmasınlar (...) bizden onlara dönük herhangi çatışma, saldırı kesinlikle gelişmeyecektir. Gerilla da misillemelerini suçlulara dönük yapmalıdır. Savaşa katılmayanlara dönük kesinlikle şiddet kullanılmamalıdır" diye konuştu.
'Gezi ruhu canlanmalıdır'
HDP'li belediyelerin bulunduğu yerlerin bazılarında 'Öz Yönetim' ilan edilmesini Kalkan "savaş faaliyeti değil demokratik çabalar" diye tanımladı.
Kalkan "Biz silahı 35 yıldır kullanıyoruz, gerektiğinde yine kullanırız. Fakat herşey silahla çözülmüyor. Toplumun iradesi, siyasi irade daha önemlidir. Onun gücüne inanmak lazım. O bakımdan da Demokratik Özerklik çalışmaları, demokratik özyönetim ilanları kesinlikle siyasi ve toplumsal hareketlerdir" diye konuştu.
Demokratikleşme ve barışın sadece Kürtlerin değil bütün Türkiye toplumunun sorunu olduğunu söyleyen Duran Kalkan "Bu savaşı durdurmak üzere Türkiye'nin tüm demokratik güçleri, partileri, örgütleri, grupları birleşsinler. Barış meclisi çalışıyor, evet, barış ve demokratikleşme temelinde AKP'nin diktatoryal yaklaşımlarına karşı bir demokrasi bloğunu çok daha geniş bir biçimde örgütlesinler. HDP ve HDK daha aktif olarak buna öncülük etmeliler. Bu anlamda Gezi ruhu canlanmalıdır" diye konuştu.
'Türkiye DAİŞ'e karşı savaşmıyor'
Mednûçe televizyonundaki mülakatında Duran Kalkan ABD ile Türkiye arasında İncirlik üssünün kullanımı ve IŞİD'le mücadele konusunda varıldığı söylenen anlaşmayı nasıl yorumladığı sorulduğunda, "ABD, Türkiye'yi DAİŞ'e karşı savaşa mı sokmak istiyor? Türkiye mi ABD'yi PKK'ye karşı savaşta kullanıyor? Bilemiyorum, ama şu açıktır: Türkiye DAİŞ'e karşı savaşmıyor" diye konuştu.
Kalkan, Türk savaş uçaklarının Kandil'e bombardımanını kastederek, Kürtlere saldırıya onay verilmesinin IŞİD'e karşı mücadeleyi zayıflatmak anlamına geleceğini söyledi.

 

Bakmadan Geçme