Matbu gazetenin istiklâl harbi

Türk medyasının hali pür melali bu haberde... Harbiliği ve 'otorite tanımazlığı' yüzünden de 'dokuz köyden kovulmuş' , dışlanmış durumda. En son, genel yayın yönetmeni olduğu Diriliş Postası ile yolları geçen hafta ayrılmıştı Hakan Albayrak. Yeni gazete kuracağı mesajı da vermişti. İşte yeni gazete çalışmalarında gelinen son durum ve Albayrak'ın gözüyle Türk medyasının ahvali...

  • 1339

Hakan Albayrak'ın medya analizi:

Günümüz Türkiye basınında -mahalli yayıncılar hariç- 7 tip gazete yayıncısından söz edebiliriz:

1. Çamur atarak, baskı oluşturarak, şantaj yaparak veya tam tersine yalakalık ederek hükümetler üzerinde nüfuz kurmak ve bu sayede ballı ihaleler almak, kıymetli arazilere konmak, maddi menfaat için kanun/yönetmelik değiştirtmek, kısacası kamuyu sömürmek için gazete çıkaranlar var. Bunların gazeteleri paraya adanmıştır ve paranın emrindedir; paranın akışına göre şekil alır.
2. Ülkemizin İslami müktesebatıyla problemlerinden veya grup/cemaat taassuplarından mütevellit Erdoğan / AK Parti düşmanlıklarını ifade etmek için gazete çıkaranlar var. Bunların gazeteleri Frenk fonlarına, Frenkmeşrep sermaye gruplarına, “Paralel Devlet Yapılanması”na muhtaçtır ve onların tayin ettiği hudutlar dahilinde hareket etmeye mecburdur. Hür, müstakil, hakperest, “doğruya doğru”cu  davranmaları mümkün değildir.  Erdoğan / AK Parti dünyanın en güzel işini de yapsa o işe “güzel” diyemezler mesela; “çirkin” demeye veya o işi görmezden gelmeye mecburdurlar. 
3. Erdoğan’ın nüfuz alanını korumak ve genişletmek için gazete çıkaranlar veya bu işe memur edilenler var. Bunların gazeteleri, daha doğrusu ‘bunların vaziyet eder gibi gözüktüğü’ gazeteler, Erdoğan hayati derecede önemli ve büyük bir hata da yapsa o hataya "hata" diyemezler, bilakis onu müthiş bir sevap gibi takdim etmeye, en azından tevil etmeye veya görmezden gelmeye mecburdurlar. Bu gazetelerde hiçbir yazar, isterse Türkiye'nin en muteber yazarı olsun, işten atılmayı, başka yerlerde de ekmeğine mani olunmasını, üstelik aşağılık hain muamelesi görmeyi göze almadan "Ama şöyle de bir şey yok mu..." diye yazamaz.
4. Belli bir parti veya cemaat adına gazete çıkaranlar var. Bunların gazeteleri, temsil ettikleri parti veya cemaat hangi konjonktürde hangi pozisyonu benimsemişse o pozisyonun doğruluğunu körü körüne savunmaktan ve savundukları 'doğru' adına hakikati tersyüz etmekten başka bir şey yapmaz ve yapamaz.
5. Bidayette belli bir parti veya cemaate değil de genel olarak İslami harekete hizmet maksadıyla gazete çıkaran, fakat zamanla siyasi ve/veya iktisadi baskılar sebebiyle çizgisini 'revize' etmek mecburiyetini hissedenler var. Kimi banka reklamı yahut Mustafa Kemal'i anma ilanı yayınlıyor, kimi "Aman mimlenmeyelim!" diyerek iktidarın yanlışlarını görmezden geliyor, kimi de 'bazı kapılar açılsın' diye genel yayın yönetmenini değiştiriyor.
6. Sadece resmi ilan geliri için gazete çıkaranlar var. Geçelim.
7. Evvela resmi ilan, sonra iktidar yanlısı İslami gazete görünümüyle -olmayan tirajını varmış gibi göstererek- kamudan veya iktidara yakın şirketlerden reklam almak ve gazetesini 'markalaştırıp' iyi bir fiyata satmak için gazete çıkaranlar var. Onları da geçelim.


Geçelim ve yeni gazete projemize gelelim...
Yüzde 100 anti Kemalist, İttihad-ı İslam davasına bağlı, mutedil İslami hareket(ler)e ait, Gülenistlerden Bağdadi Grubu'na kadar bütün sözde İslami özde yıkıcı hareketlerden berî,  Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye ve cümle İslam âlemi için ehemmiyetini müdrik, daha iyisi kurulana kadar AK Parti'ye taraftar, Erdoğan ve AK Parti'yi eleştirmekte -icabında sertçe eleştirmekte- beis görmeyen ama "Bir açık verseler de yüklensek!" diyenlerden olmayan (Yahut:  "Bir açık verseler de yüklensek!" diyenlerden olmayan ama Erdoğan ve AK Parti'yi eleştirmekte -icabında sertçe eleştirmekte- beis görmeyen), başka hareket ve parti mensuplarından sadır olan iyiliklerin adını koymaktan imtina etmeyen, kendi yağıyla kavrulduğu için iktidarın ve sermayenin dayatmalarına 'nanik' yapabilen, övgüsünde de yergisinde de sahicilik garantisi olan, hakperest, hakikatin dostu, hür ve müstakil bir gazete...
İnternette hür ve müstakil hareket edebilirsiniz, bunun maddi bir maliyeti yok; fakat yazılı basında 'kurtarılmış bölge' kalmadı galiba. Daha kötüsü, 'kurtarılmış bölge' oluşturma çabası gösteren pek kimse de kalmadı.
Yeri gelmişken: İnternet, hiç şüphesiz, değerlendirilmesi gereken bir alandır; ama matbu gazete bambaşka. Şimdi bunun izahıyla uğraşmayayım. Başka zaman inşaallah. 
İlle de böyledir demiyorum, sadece hissettiğim şeyi söylüyorum: Neşrine hazırlandığımız yeni gazete bizim camiamızda ve genel olarak Türkiye'de MATBU GAZETENİN İSTİKLAL HARBİNİ ifade edecek.  
Delikanlılığın ihyasını da ifade edecek inşaallah. Mesela Kemalistlerle, Gezicilerle, Gülencilerle mücadele ederken onların gayri İslami, gayri vicdani, gayri ahlaki yöntemlerine kesinlikle müracaat etmeyecek. Güya millet veya dindar kesim veya "Reis" veya AK Parti adına Kemalistler, Geziciler, Gülenciler gibi belden aşağı vuran, insanların haysiyetleriyle ve ekmekleriyle oynayan, hiçbir vicdani ve ahlaki ölçü gözetmeyen bazı 'refikleri' gibi olmayacak. En yaman muarızına bile emniyet (bel altından vurulmama emniyeti) telkin edecek.
"Bu dava"nın yayın organları olma iddiasında bulunan, "bu dava" adına asıp kesen, fakat faiz müesseselerinin reklamlarını basmaktan, ahlaksız magazin haberleri yapmaktan, at yarışı kumarına çanak tutmaktan ve Kemalist terminolojiye iltifat etmekten geri durmayanların bu günahlarını paylaşmayacağımız da açıktır.
Diriliş Postası'nda oluşturduğumuz veya oluşturmaya çalıştığımız havanın biraz daha 'olgun'u olacak bu yeni gazetede, Allah Azze ve Celle izin verirse.
Olgunluk deyince: Kasım kasım kasılan bir gazete beklemesin kimse. Neşesiz olmaz.
Yarın nasipse resmi işlemler için harekete geçeceğim. Dünkü yazımın bulduğu makes, aldığım birbirinden güzel tepkiler, yüreklerin ta derinlerinden gelen yardım teklifleri, oluşan seferberlik havası azmimi iyice kamçıladı. Tabir caizse "moraller 1500". Hepinizden Allah razı olsun arkadaşlar.
Milyarlarca lirayla dönen koca bir sistemin karşısına çıplak yüreğimizi koyarak çıkacağız ve sistemi sarsacağız inşaallah.  Maddi imkânlarımız nereye kadar yeter, bilmiyorum; belki evdeki hesap çarşıya uymaz ve dünkü yazımda bahsini ettiğim üç aylık 'deneme süresinde' bile sendeleriz; sendeleyince 8 sayfadan 4 sayfaya düşeriz; belki 4 sayfadan 2 sayfaya da düşeriz; ama ne olursa olsun, olması gerekene dair kuvvetli bir işaret verebiliriz ve bu işaret o sistemi maşeri vicdanda mahkum ettirip yeni bir günün kapısını açabilir.
Yeni gazete projemizle ilgilenenler lütfen bu sayfada olup bitenleri takip etmeyi sürdürsünler. Yeni bir şey var mı diye her gün bir göz atmanızı istirham ediyorum.

Gönderen Hakan Albayrak zaman: 14:30 58 yorum: 
Bunu E-postayla GönderBlogThis!Twitter'da PaylaşFacebook'ta PaylaşPinterest'te Paylaş

5 Aralık 2015 Cumartesi

Yeni gazeteye dair

 

 

Selamun aleykum dostlar,


"Kimsenin başını derde sokmadan yeni bir gazete çıkarmanın yolunu arıyorum, bulursam haber veririm" demiştim.

Buldum galiba.
Sadece 8 sayfalık (4 yaprak) bir gazeteden bahsediyorum. Üstelik üzeri fiyatı 25 kuruş değil, 50 kuruş da değil, 75 kuruş bile değil, tam 1 lira olan bir gazete...
Hesap ettim, 20 bin basılıp 2 bin satıldığında ayda 40-50 lira açık veriyoruz. 3 bin satıldığında, açık neredeyse kapanıyor. 4 bin satıldığında masraflar için 14-15 bin lira kalıyor. (Tirajı 100 bin gibi görünen/gösterilen bazı şaşalı gazetelerimizin aslında 4 ila 8 bin sattığına dair 'rivayeti' ciddiye alın ve yukarıdaki mutasavver satış rakamlarını sakın hor görmeyin.)
Kağıt-baskı maliyeti netleştiğinde tabloyu ayrıntılı olarak önünüze sereceğim inşaallah.
Saçma sapan efsanelerin önünü kesmek için (ki Diriliş Postası günlerinde gına getirdim o efsanelerden) her şeyden haberiniz olsun istiyorum. Bir nüsha kaça mal oluyor, dağıtım şirketi ne kadar pay alıyor, maaşlar ve diğer masraflar kaç para tutuyor, 'bütçe açığı' nasıl oluşuyor, o açık nasıl kapatılıyor... Bunlardan bile haberiniz olsun.
Arkadaşlarımdan 50 bin lira borç aldım. İlave 50 bin lira için de iki arkadaşımdan söz aldım. Yani 100 bin liram var sayılır. 50 bin lira daha bulursam 2000 tirajla 3 ay dayanırım inşaallah. Tirajda yükseliş emaresi görürsem biraz daha para bulup dişimi sıkar ve düze çıkana kadar sabrederim. O zaman zarfında 3-4 binlik tiraj gerçekleşirse zaten problem kalmaz. Gerçekleşmezse, üç ay boyunca gönlümüzden geçen gazeteyi çıkarmış olmanın şükrünü eda edip "Allah'a ısmarladık" deriz.
Reklam gelirini 0 (sıfır) olarak hesap ediyorum. Resmi ilan alma hakkımız olmayacak ve olması için kılımı bile kıpırdatmamayı düşünüyorum. İstesem de Basın İlan Kurumu'nun şartlarını yerine getirmeye gücüm yetmez zaten. Umurumda değil.
Patron matron yok. Hem arasam da bulamayacağım için hem bulsam da kabul etmeyeceğim için yok.
Şahıs şirketi diye bir şey varmış, ondan kuracağım ve gazeteyi birkaç arkadaşımla beraber kendi 'patronajımda' çıkaracağım inşaallah.
Sorumlu yazı işleri müdürlüğünü de üstlenmek isterdim, ama lise mezunu olmadığım için onu yapamıyormuşum. Dur bakalım ne olacak.
Birkaç arkadaşım derken...
Nasipse başlangıçta 'kadrolu' iki kişi olacak sadece: Sayfa operatörü dava arkadaşım Fatih Koca ve bendeniz. Fatih maaş alacak, ben almayacağım.
Yazar arkadaşlarımız -ki tahmin ettiklerinizden bazıları olmayabilir-  'dışarıdan' ve tabii ki 5 kuruş almadan destek verecekler.
"İyi ama niye yeni bir gazete?"nin cevabını bilen biliyor, bilmeyenlere de önümüzdeki günlerde uzun uzun anlatacağım nasipse.
Şimdilik bu kadar.
Dostlardan, yoldaşlardan, gönüldaşlardan istirhamım, yeni gazeteyle ilgili gelişmeleri (belki de gelişmemeleri ve hatta gerilemeleri) buradan takip edip projenin selameti için duacı olmalarıdır.
Hakkımızda hayırlısıysa olsun, değilse olmasın. 
 

Bismillahirrahmanirrahim.

Bakmadan Geçme