Hizbullah'tan İsrail'e tehdit: Yapacağımız saldırılar nükleer saldırıya eşdeğer olur
Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, muhtemel bir savaş halinde İsrail'in Hayfa kentindeki gaz tankerlerini vurarak, 'nükleer saldırıya' eşdeğer bir karşılık vermekle tehdit etti.
BEYRUT
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, muhtemel bir savaş halinde İsrail'in Hayfa kentindeki gaz tankerlerini vurarak, 'nükleer saldırıya' eşdeğer bir karşılık vermekle tehdit etti.
Hizbullah'ın “Şehit Liderler Günü” programında, canlı bağlantı ile dev ekrandan taraftarlarına seslenen Nasrallah, konuşmasında 2005 yılında gerçekleşen Refik Hariri suikasti, İsrail ile savaş ihtimali, grubunun Suriye'deki savaşta rejim saflarındaki rolü ve bölgesel gelişmelere değindi.
Nasrallah, yakın zamanda vefat yıl dönümü anması düzenlenen, ölümünden Hizbullah ve Suriye rejiminin suçlandığı Hariri'den bahsederek, “Varisleriyle görüş ayrılıkları yaşasak da ölümü için taziyelerimizi sunmak bizim görevimizdir. Umuyorum ki bir gün bu konu tüm Lübnanlıları bir araya getirecektir” dedi.
Suikastı aydınlatmak için açılan davada, Birleşmiş Milletlere (BM) bağlı Uluslararası Lübnan Özel Mahkemesinde ilk duruşma geçen yıl ocak ayında yapılmıştı. Mahkemede saldırıyla ilgili suçlanan 5 Hizbullah üyesinin teslim edilmesi talebine, Nasrallah, “Değil, 3 yıl, 30 yıl, 300 yıl geçse bile kimseyi teslim etmeyeceğiz. Onlara uzanan elleri keseriz” açıklamasıyla meydan okumuştu.
Nükleer felakete eşdeğer saldırı tehdidi
Suriye'de 300 binden fazla sivilin ölümü ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesinde rejim güçleri ile aynı safı tutan Hizbullah'ın lideri Nasrallah, dev ekrandan taraftarlarına yaptığı konuşmanın büyük bir kısmında da İsrail'e yönelik açıklamalarda bulundu.
İsrail'in bölgede yaşananları “Sünni-Şii çatışması olarak yansıtmaya çalıştığını” belirten Nasrallah, “İsrail'in edebiyatı ile özellikle Körfez ve Suudi Arabistan olmak üzere Arap basınının edebiyatı birbirine benziyor. İsrail, Suriye'de yaşananları Sünni-Şii çekişmesi olarak yansıtmaya çalışırken kendisini de Sünni dünyasının dostu olarak yansıtmaya çalışıyor” dedi.
Nasrallah, İsrail'in kendisini daha önce “Hristiyan, Dürzi ve hatta Şii dünyasının yanında yansıttığını ancak Sünni dünyasının hamisi ve dostu olduğunu ilk kez öne çıkardığını” savundu.
İsrail ile savaş ihtimalinden bahseden Nasrallah, ellerinde İsrail'deki birçok noktayı hedef alabilecek kapasitede füze olduğunu dile getirerek şunları belirtti:
“Sizin Beyrut'u, güney mahallelerini yerle bir etmeniz günler alır. Ancak biz birkaç füze ile sizin Hayfa'daki gaz tankerlerinizi vurur ve on binlerce yerleşimciyi öldürebiliriz. Yapacağımız saldırılar, nükleer saldırıya eşdeğer olur.”
Suriye'deki iç savaş
Halep kırsalı ve Lazkiye çevresindeki olaylara da değinerek, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın Suriye'de destekledikleri grupların kayıplarının ardından DAEŞ ile mücadele için kara birliklerini göndermeye hazırlandıklarını öne süren Nasrallah, bu hamlenin “müzakere masasında yer alma amacıyla” yapıldığını iddia etti.
Nasrallah, “Türkiye ve Suudi Arabistan Suriye'ye girerse bu iyi bir gelişmedir, girmezse o da iyi bir gelişmedir. ABD, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin Suriye'ye hakim olmasına izin vermeyeceğiz” dedi.
Suriye'de yedi ayı aşkın süredir Esed rejimi ve Hizbullah milislerinin ablukası altında tutulan ve Hizbullah'ın mayınla çevrelediği Madaya'da, 23'ü aralık ayında olmak üzere yaklaşık 70 kişi açlıktan hayatını kaybetmişti. 40 bin kişinin yaşadığı, temel gıda malzemelerinin sokulması ve dışarı çıkmanın engellendiği beldeye, BM tarafından gönderilen 4 kamyon insani yardım malzemesinin 11 Ocak'ta girmesine izin verilmişti.
Muhabir: Enes Kanlı
www.haberplatosu.com