Gülen destekçisi kanalda Selahattin Demirtaş şov!

Fetullah Gülen'e verdiği kayıtsız şartsız destekle bilinen Koza-İpek Medya Grubu'na bağlı Bugün Tv, eli kanlı terör örgütü PKK'yı himaye eden HDP lider Selahattin Demirtaş'ı allayıp pullayıp adeta 'barış güvecini' olarak lanse etti. Televizyonun canlı yayınına konuk edilen Demirtaş'ın 'ne kadar da cici çocuk olduğu' anlatılmaya çalışıldı.

Fetullah Gülen'e verdiği kayıtsız şartsız destek bilinen, bir zamanlar göklere çıkardığı AK Parti ve de özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a müzmin düşmanlığı ile dikkat çeken medya kanalları toplum mühendisliğine devam ediyor.

İşte o gruplardan biri olan Koza Medya Grubu'na bağlı Bugün TV, eli kanlı terör örgütü PKK'yı himaye eden HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı allayıp pulladı.

Demirtaş, Gülen destekçisi kanalda adeta "barış güvecini" olarak lanse edildi.

Televizyonun canlı yayınına katılan Demirtaş "cici çocuk" pozlarına büründü.

Bugün TV'ye Gülenci izleyicilerden bile tepki yağdı.

Televizyonun kardeş kuruluşu Bugün gazetesinin internet sitesi, haberin altına ise Demirtaş'ı allayıp pullayan "izleyici yorumları"nın yanı sıra "tepki" yorumlarını da koyarak Demirtaş PR'ına dönüşen yayıncılık anlayışına aslında "objektiflik" sosu katmaya çalıştı.

Gülenciler, 7 Haziran seçimlerinde "Her ne olursa olsun yeter ki AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan gitsin" diyerek HDP'ye destek vermişlerdi. Bu desteği de açıkça ve pervasızca ilan etmekten geri durmamışlardı.

Demirtaş'ı programa konuk alan Nazlı Ilıcak da oyunu HDP'ye verdiğini açıklamıştı.

Selahattin Demirtaş röportajı Bugün'ün internet sayfasında geniş yer buldu.

İşte Bugün gazetesinin internet sitesindeki o haber ve altına konulan "izleyici yorumları":

 

BUGÜN TV canlı yayınına katılan Demirtaş: Şiddet isteyen bize oy vermesin

 

BUGÜN TV'de Nazlı Ilıcak ve Hayko Bağdat'ın hazırlayıp sunduğu Özgür İfade programına konuk olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BUGÜN TV'den canlı olarak yayınlanan Özgür İfade programına katılarak çarpıcı açıklamalarda bulundu. "Şiddet isteyenler 1 Kasım'da bize oy vermesin" diyen Demirtaş, "Koalisyon kötü bir şey değildir" ifadelerini kullanarak "Tek parti olsak, 276'yı alsak bile koalisyon yaparız.Türkiye'yi ancak bu rahatlatır." diye konuştu.

Bugün TV canlı yayınında gazeteci Nazlı Ilıcak ve Hayko Bağdat'ın sorularını cevaplandıran HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın açıklamalarından satır başları ise şöyle:

DIGITURK TEPKİSİ

Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Digitürk'ün yedi muhalif kanalı yayından kaldırmasına ilişkin “Bugün 7 kanalın bir yayın portalı tarafından hukuksuz bir şekilde çıkarılmış olması yayın bir gerçeği yani iktidarın yıpranmış olduğunu, yalanlarını toplumdan saklamanın bir yöntemi olarak kullanılıyor.” dedi.

Demirtaş, basına yönelik baskıları eleştirdi. Digitürk'ün yedi muhalif kanalı yayından kaldırmasına değindi ve “Basın üzerindeki baskı iç açıcı değil. Bugün 7 kanalın bir yayın portalı tarafından hukuksuz bir şekilde çıkarılmış olması yayın bir gerçeği yani iktidarın yıpranmış olduğunu, yalanlarını toplumdan saklamanın bir yöntemi olarak kullanılıyor.” ifadelerini kullandı.

Diyarbakır ve Cizre'deki sivil kayıplara dikkat çeken Demirtaş, bu ölümlerin bölgenin dışından gelen özel bir ekip eli ile yapıldığını iddia etti. “Dışarıdan kim olduğunu bilmediğimiz kişiler geliyor. Genelde aynı marka, siyah camlı araçlar. Bunlar kimdir? Kime bağlıdır? Devletin bilgisi dışında gerçekleşmiyor. Ama valilerin, kaymakamların haberi yok. Geliyorlar, gidiyorlar. Bunların gittiği yerlere bakıyoruz ki siviller ölmüş.” ifadelerini kullandı.


BUGÜN TV'de konuşan Demirtaş, "Demirtaş: Tek başına iktidara gelsek bile yine koalisyon yaparız" dedi.
İKTİDAR, KENDİSİNE ENGEL GÖRDÜĞÜ HERKESİ HEDEFİNE KOYDU

“Basın özgürlüğü ve diğer özgürlükler açısından çok ileri aşamaya gelmiş bir ülke değiliz. Basın özgürlüğü Türkiye'de her zaman tartışılan bir konu oldu. Çok daha ağır bedellerin ödendiği günlerde oldu. Gazeteci cinayetleri, gazete binalarının bombalanması, çok sayıda gazetecinin toplu tutuklanmaları. Bunların hepsi belli bir amaca hizmet için; iktidar, devlet ve hükümet? merkezli yönetilen baskı yöntemi oldu. Bu dönemde iktidar ulaşmak istedikleri amaçlar açısından engel olarak gördüğü herkesi, her kesimi, her kişiyi ve her kurumu hedefe koydu. Basın çok özgün bir alan. Doğrudan ifade özgürlüğü, kişilerin kendi düşüncelerini toplumla buluşturma aracı ve mekanizmasıdır. Dolayısıyla siz medyayı sınırlandırma veya kısıtlama getirdiğiniz zaman sadece o medya grubuna veya basın mensubuna bir kısıtlama veya bir saldırı gerçekleştirmiyorsunuz. Bütün toplum bu saldırının mağduru haline geliyor. Çünkü hak ve özgürlüklerin temel anası denilen ifade özgürlüğünü, ifadeyi yayma ve ulaştırma ağını engellemiş oluyorsunuz.

7 KANALIN ÇIKARILMASI, YALANLARI TOPLUMDAN SAKLAMA AMACI TAŞIYOR

Hiçbir zaman merkez medya tarafından toleranslı yaklaşılan bir parti olmadık. Her zaman belli bir marj ve ambargo ile karşı karşıya kaldık. 7 Haziran öncesi ben partinin eş başkanı olarak sadece 4 televizyon programına çıkabildim. 7 Haziranseçimleri öncesi partimiz 276 yerde fiili saldırıya uğradı. Mitinglerimiz bombalandı, parti binalarımız bombalandı ve biz bu tür baskı altında seçime girdik. Hiçbir medya grubu bizi allayıp pullayıp da özel bir tolerans göstermedi. Bütün toplum bir karartma ile karşı karşıya. Yandaş bir medya grubun var. İstediklerini çalıp istediklerini söyleyebiliyorlar. Hakaretler gırla, yalanlar ve iftiralar gırla gidiyor o kanallarda. Buna karşı cevap verme hakkınız bile kullandırılmıyor. Basın üzerindeki baskı iç açıcı değil. Bugün 7 kanalın bir yayın portalı tarafından hukuksuz bir şekilde çıkarılmış olması yaygın bir gerçeği, yani iktidarın yıpranmış olduğunu ve yalanlarını toplumdan saklamanın bir yöntemi olarak kullanılıyor. Özgüveni olan bir iktidar, hodri meydan der. Hatta kanalları engellemek, programları yasaklamak veya genel yayın yönetmenlerini medya patronlarını arayıp şunu bunu çıkarmayacaksın demek yerine hodri meydan demesi lazım. Kendine güvenen bir cumhurbaşkanı veya bir başbakan ‘Ben yanlış yapmadım kardeşim, buyurun bütün parti liderleri ile canlı yayına tartışalım.' diyebilmeli. Neyi kimden saklamaya çalışıyorsunuz? Neyi kimden korumaya çalışıyorsunuz? Hangi yalanı, hangi iftirayı atarak acaba bütün bu gerçekleri örtmeye çalışıyorsunuz?

DEVLETİN BİLGİSİ İLE BELİRSİZ KİŞİLER GELİP SİVİLLERİ ÖLDÜRÜYOR

Davutoğlu'nun sivil kayıp yok açıklamaları, doğruyu söylemiyorlar. Cizre'de bebekler defnedildi. Onlar da sivil değil miydi? Çocuklar var, 12 yaşındaki Cemile soğutucuda bekletildi. Böyle bir yalan olabilir mi? Dışarıdan kim olduğunu bilmediğimiz kişiler geliyor. Genelde aynı marka, siyah camlı araçlar. Bunlar kimdir? Kime bağlıdır? Devletin bilgisi dışında gerçekleşmiyor. Ama Valilerin, kaymakamların haberi yok. Geliyorlar, gidiyorlar. Bunların gittiği yerlere bakıyoruz ki siviller ölmüş.

Diyarbakır'da, akşamüstü karanlık çöktüğünde çöp toplayan bir çocuk, polis aracının geldiğini görünce kaçmaya çalışmış. Hareket eden herkese veya her şeye ateş ettikleri için 15 yaşındaki çocuğu vurup gitmişler. Bugün havuz medyasına bakıyorsunuz, "Demirtaş terörist cenazesine katıldı" diyorlar. Orada yaşayan milyonlarca insan gerçeği biliyor, batıda yaşayanlar bu dramı görmezse, bizim çıkıpDiyarbakır'da kardeşlikten söz etmemiz zorlaşır. Diyarbakır halkının da bir haysiyeti var. "Bunca duruşumuza rağmen ülkenin batısı bizi anlamıyorsa, bizim başka bir şey düşünmemiz lazım" der insanlar.

BUGÜN TV'de açıklamalarda bulunan Demirtaş, "HDP'nin parlamentoda olması, toplumsal barışın güvencesidir" diye konuştu.

‘BEN ŞİDDET İSTİYORUM' DİYEN BİZE OY VERMESİN

Şiddetin panzehri demokrasidir. Biz demokrasiyi genişletelim. Şiddet şu ya da bu şekilde sona erecektir. Türkiye'de şiddet kullanan sadece PKK değil; şiddetin panzehri demokrasidir. Demokrasinin azaldığı yerde şiddet artıyor. Hükümetin tavrına bir bakın; PKK eylem yapıyor, HDP'yi lanetliyorlar. Hükümet olarak sizin yapmanız gereken şey HDP'nin 400 binasını yakmak değildir. Biz partimizi kapatıp gidelim, Türkiye sorunlarını nasıl çözecek? Kaç yüz bin evladımızı yitirmemiz lazım, demokrasiyle bu işi çözelim demek için. Bu noktaya gelmek için ne kadar kayıp gerekiyor. Ben şiddet istiyorum diyen bize oy vermesin, biz şiddet istemiyoruz, barış içerisinde çözüm istiyoruz diyenler bize oy versinler. 6 milyon oy alan bir partiye herkesin saygı duymasını beklerdik. Kendinizi savunun dedik insanlara, meşru müdafaa hakkınızı kullanın diyebildim bir tek; 400 iş yerimiz yakıldı, tek soruşturma var, benim hakkımda.

Önce bir ateşkes! 2,5 yıl ateşkes uygulanmadı mı? Bilemiyorum ben o dönemde silahlanıp silahlanmadıklarını, devlet öyle diyor. Tankla tüfekle üstlerine mi gideceksiniz, silahlara ihtiyaç olmayan bir zemin mi sunmak daha mantıklı. Panzerin arkasına bağladığınız her Kürt genci, başka Kürt gençlerinin silahlanmasına sebep oluyor.

SİLAHLARIN SUSMASINI İSTİYORUZ, PKK'YA DA SİLAH BIRAKIN DİYORUZ

PKK'ya da silahları bırakın diyoruz, çözüm masasına dönmelisiniz diyoruz. Mevzu sadece PKK mı? Biz çağrılar yaptığımızda MHP'nin CHP'nin AKP'nin çağrılarından çok daha etkilidir. Bizim çağrılarımız eminim ki ciddiye alınıyor ve biz buradan sonuç alacağımıza inanıyoruz. ‘PKK, HDP'yi zora sokmak için silah kullandı.' deniyor, sonra da ‘PKK HDP'ye oy toplamak için silah kullandı.'. Hangisi doğru? Bunu hükümet? aynı cümle içerisinde kullanıyor. Biz amasız, ancaksız, silahların susmasını istiyoruz.

Ben şehit cenazesine gittim efendim, provokasyonun olmayacağını bildiğim her yere gittim. Olmaması için dua ettim beraber. Başbakan'a sorun, ömrü hayatında bir kere PKK'linin ölümünden acı duyuyorum diyebilmiş mi? Bir Ermeni'nin acısını paylaşabilmiş mi! Cemevinde cenaze olmasın diye gitmiyorlar. Acılar arasına ayrım koyuyorlar.

YASİN BÖRÜ İÇİN ÜZÜLMEYEN İNSAN DEĞİLDİR

Hükümet bunu siyasi rant aracı olarak kullanıyor, kolektif bir vicdan oluşmasına engel oluyorlar. Yasin Börü üzerinden beni, partimi vurmaya çalışıyorlar. Biz bu acıyı paylaşmaya çalışıyoruz, izin vermiyorlar, provokasyonu büyütmeye çalışıyorlar. Hala 6-8 Ekim olaylarında etkili bir soruşturma yürütmüyorlar. 44 HDP'li, 6 Hüda-PAR'lı katledildi. Diyoruz ki, bunları soruşturun. Arkasında ben varsam hesap vereyim. Bunun devletten bağımsız olup bitmesi mümkün müdür? Niye sürekli beni suçlayıp duruyor hükümet? Ben verdiysem bu emri, hakkımda düzenlenmiş tek bir fezleke yok, soruşturma yok; olamaz da! Ben bu kadar alçaksam, kendi vicdanımla kendimi cezalandırırdım.

SURİYE'DE TARAF OLDUĞUN İÇİN ETKİSİZSİN

Bize sürekli parmak sallıyorsunuz dedim, yüz ifadesine bir bakın: Bizimle ilgili konuşurken inanılmaz bir kin, nefretle konuşuyor. Hiç mi konuşulamaz insanlarız biz. Velev ki seni başkan yaptırmadık, budur suçumuz herhalde. Putin'le cami açılışı yapıyorsun, geri dönüp bize parmak sallıyorsun. Rusya'ya kafa tutacak durumda değil, çünkü ilişkiler buna uygun değil. Sen kaynaklarını düzgün organize edemediğin için enerji açısından Rusya'ya bağımlısın. Suriye'de taraf tuttuğun, orayı karıştırdığın için orada etkisizsin. Türkiye en uzun kara sınırına sahip, her şey bizi ilgilendiriyor ama biz tarafız orada. Kimden tarafız, Selefilerden yana tarafız. En başından beri Türkiye, ÖSO, IŞİD; El Nusra'yı destekledi. İstihbarat desteği aldılar, yaralıları tedavi edildi.


"TEK BAŞINA İKTİDAR OLSAK BİLE..."

Türkiye artık koalisyonla yönetilecektir. Tek parti iktidarı için oy veren vatandaşlara saygı duyuyorum. Koalisyon kötü bir şey değildir. Tek parti olsak, 276'yı alsak bile koalisyon yaparız. Türkiye'yi ancak bu rahatlatır. Ülkeyi beraber yönetelim, beraber çözüm bulalım. Tek başına iktidar olsanız dahi diğerlerini ürkütüyorsanız. Bir dahaseçim olmaz, koalisyon kurulacaktır.

(Erdoğan'la denk gelseniz) Şunu söylerim, diyalog kurun, bir de bizden dinleyin. Çevrenizdeki dar bir grubu dinlemek yerine, bizden de dinleyin. Kızar mıyız birbirimize, bağırıp çağırır mıyız ama dinleyin. Tek taraflı dinleme sizi yanlış bir yere götürüyüor. Tek başımıza iktidar olsa bile koalisyon kurarız. Biz de MHP'yle koalisyon kurma sevdalısı değiliz, iki benzemezler bir araya gelmez. AmaTürkiye'nin geleceği için diğer ihtimalleri değerlendiririz.

Haber hakkında okuyucu görüşleri:

Isyankar:02:37, 09 Ekim 2015 Cuma

Bu. ulke. Artik. Tek bir etnik kokun. Kurban lari olmak zorunda degil ve bende demirtasa yuz de yuz katiliyorum. Her etnik gurubu kanla susturdunuz. Nasilmi. Ermeni dediniz kurt dediniz. Sii. Dediniz katliyamlar yaptiniz ve cocuklarimizi kullanip bizi parcalayip yok etmeye kaktiniz ama biryerde tosladiniz cunku 20 milyon kurdu yok etmek veya kiliflamak kolay degil kapatiginiz heryama baska yerden patladi inadina ozgurluk inadina baris inadina insan haklari artik o eski hortumlar bogaziniza tikiyacak

Cevapla

elkurdi:02:06, 09 Ekim 2015 Cuma

exer salahadin-i secerlerse bütün ortadoguya barish gelir kanaatindayim

Cevapla

GERÇEKLER:01:23, 09 Ekim 2015 Cuma

Ağzından barış sözü çıkan tek adam bu adam.insanlar önyargılarbir kenara bırakıp Selahattin Demirtaş'ı dinlediği zaman ne kadar tutarlı ve ne kadar olumlu konuştuğunu fark edeceksiniz.Sayın SSelahattin Demirtaş bu ülkenin cumhurbaşkanı Başbakanı olsa ülkeye barış da gelir huzur da gelir ülke gelişir de güzel günleri ve adaletli bir hayatı yaşamak istiyorsak Sayın Selahattin Demirtaş 'ı önyargılıbir şekilde dinlemeliyiz

Cevapla

pkk :00:15, 09 Ekim 2015 Cuma

paçavra paçavra paçavra paçavara pardon ya ajdanın şarkısı aklıma geldi. senin bayrağını yerim ben selocan. vurur yüzüne ifadesi................

Cevapla

Suruç:23:52, 08 Ekim 2015 Perşembe

Helal sana seloooo başkan

Cevapla

Adnan yılmaz:23:39, 08 Ekim 2015 Perşembe

Yazıklar olsun size bugün tv,bu saatten sonra pkk ya terörist demeyin,el ele tv de oturuyorsunuz tuuuuh size

Cevapla

mertmert:23:39, 08 Ekim 2015 Perşembe

akp ye oy vermiyorum ama.sırf akp yi sevmiyorsunuz diye pkk yı destekleyenlere,kol kanat gerenlere neden propaganda ollanağı sağlıyorsunuz anlamış değilim,akp olmasındansa terörün artması daha mı iyi. yazık size yazık.artık izlemiyeceğim sizi

 

Bakmadan Geçme