Davutoğlu: Terör örgütünün lojistik merkezi gibi çalışan belediyeler hesap verecek

İşte Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar:

- Türkiye, Suriye krizini tek başına göğüsleyecek sorumluluk altında değildir. Tek başına her türlü fedakarlığı yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Ama dün sahillerimize vuran 36 cesedin vebali, bu trajedi karşısında sessiz kalan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere
uluslararası toplumdur. Bunun vebali başta Rusya olmak üzere Suriye konusundaki her kararı veto eden anlayıştır, zihniyettir.

- Bütün dünyaya, vicdan sahibi her insana hitap ederek söylüyorum; Suriye'de masum sivillerin üzerine insafsızca, barbarca bomba yağdıran Suriye rejimi ve yandaşları, evet, Rusya da bu zulümlerin artık bir ortağı olmuştur. Azzaz'da, Türkmen Dağı'nda, Bayırbucak'ta, bütün bu bölgelerde Suriye rejimi ve yandaşlarının bombalarından kaçan kardeşlerimizin ızdırabına artık sessiz kalınmamalıdır. DEAŞ teröründen kaçan kardeşlerimizin ızdırabına artık sessiz kalınmamalıdır.

- Önümüzdeki 3 ay içinde vaatlerimizin tamamını yerine getireceğiz.

- Ankara eskiden sadece memurlar şehri olarak bilinirdi. Bizden önce. Şimdi Ankara bir sanayi şehri. Ankara bir taraftan gelişirken tarihi dokusunu da koruyacak. Ulus'un artık bekelemeye tahammülü kalmamıştır. Açık söyleyeyim Başkent Ankara'nın hak ettiği bir durumda değildir. Ulus'un artık ulusumuza layık hale gelmesi lazım. Çünkü orası Cumhuriyetimizin odak noktası.

- Güzel Ankara'yı birlikte yenidem imar edeceğiz.

- Çevreye ve doğaya saygı bizim inancımızın bir gereği. 

- Çöp kokuları nedeniyle sokaklarında yürünmeyen, hava kirliliği nedniyle kuşların görünmediği, su sorunu nedeniyle yaşanmaz bir İstanbul vardı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın belediye başkanlığıyla istanbul'un tüm sıkıntıları çözülmeye başladı. 

- Ankara ve İstanbul el ele modernleşmeye, kendi kültürüyle buluşmaya başladı. Eski yıllarda ANkara da farklı değildi. Biz akademi için Ankara'ya geldiğimizde bazı juriler biran önce dönmenin yollarına bakıyorduk. Şimdi Ankara'ya gelen Ankara'dan ayrılmak istemiyor. 

- Bütün bunlar AK Parti belediyeciliğinin başarılarıdır. 

- Mardin Büyükşehir Belediyesi'nin toplam giderinin yüzde 62,6'sı personele harcanıyor. Oysa Türkiye ortalamasında bu, yüzde 11,7. Bu personel ne yapıyor, hangi hizmeti yerine getiriyor ki personel giderleri yüzde 60'ın üzerinde? Bu personel giderlerinin nereye gittiğini tek tek araştıracak ve hesaplarını soracağız.

- Özerklik diyorsun, bunun bölgeyi geliştireceğini iddia ediyorsun. Ama sana vatandaşa harca diye emanet edilen paraları yatırımdan başka her şeye harcıyorsun.

- Vatandaş hizmet bekliyor, vatandaş temiz sokak, vatandaş tarihi eserlerin restorasyonunu bekliyor vatandaş daha iyi şartlarda trafik imkanları bekliyor, içme suyu bekliyor, kanalizasyon bekliyor, bu beyfendiler ise bunları yapmak yerine çukurlar kazıyorlar, barikatlar kuruyorlar bir takım imkanları sadece bunlara harcıyorlar. Sonra da sanki yerel yönetimlere daha fazla imkan tanınmış olsa bunlar daha fazla hizmet edeceklermiş gibi birtakım iddialarla ortaya çıkıyorlar. Bu şehirlerde yaşayan aziz vatandaşlarımızın hesap sorması lazım. 

- Buradan meydan okuyoruz. Şu andan itibaren önümüzdeki 1 ay içinde bütün belediyelrimiz çıkıp perpektiflerini ortaya koyacaklar. Ama bunu bütün belediyelerin yapmasını istiyoruz.

- Bunların derdi imar etmek, şehirlerimizi mamur etmek değil. Bunların derdi bölge insanımızı mutlu, huzurlu, müreffeh yaşatmak da değil. Bunların derdi bir çivi çakmak, yeni bir eser ortaya koymak da değil. Varsa yoksa ideoloji, polemik, yalan, kara propaganda ve terör.

- Milletin emaneti mali kaynakları yine millet için kullanmak yerine, izini sürmekte zorlanılan karanlık mecralara harcıyorlar. Teröristin kazması, greyderi, kamyonu, iş makinesi bunlardan. Bazıları terör örgütünün lojistik merkezi gibi çalışan bu belediyelerin yöneticileri elbette ki bütün bu ihanetlerin, yanlış uygulamaların hesabını verecekler.