Semazenler bedeniyle dönerken kalbi ve diliyle de Allah'ı zikrediyor
Hazreti Mevlana döneminden günümüze kadar gelerek seyredenleri etkileyen Türk kültürünün de önemli bir tanıtım unsuru olan semada semazenler bedeniyle dönerken kalbi ve diliyle de Allah'ı zikrediyor.
'Mevlana' denince ilk akla gelen, görselliği ve estetiğiyle seyreden herkesi etkileyen, Türk kültürünün de önemli bir tanıtım unsuru olan semada, semazenler bedeniyle dönerken kalbi ve diliyle de Allah'ı zikrediyor.
Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Ali Temizel, kelime olarak 'işitmek, güzel ses ve şarkı dinlemek, Mevlevi ayinlerinde tarikat mensuplarının cezbe haliyle ayakta dönmesi, zikretmesi' anlamlarına gelen semanın, Mevlana'nın yaşadığı dönemden günümüze kadar Mevlevilerle özdeşleşen bir terim olarak literatürde yerini aldığını belirtti.
Semanın; Mevlana'nın döneminden günümüze kadar sadece Sultan 4. Murad zamanında 18 yıl yasaklanmasının haricinde halktan, devlet adamlarından ve yabancı milletler tarafından büyük ilgi gördüğünü ifade eden Temizel, bu ritüelin Türk kültürünün de önemli bir tanıtım unsuru olduğunu anlattı
Kendisi için özel bestelenmiş musıkisi (Ayin-i şerif) ve içerdiği manasıyla semanın görselliği dışında apayrı bir anlamı olduğunu aktaran Temizel, 'Mevlana, semayı, 'fanilik içinde beka zevkini tatmak, Allah'ın sırrına aracısız ulaşmak, Allah ile buluşmak ve aşkı kucaklayıp bağrına basmak' gibi cümlelerle açıklamaya çalışır. Bu aynı zamanda Mevlana'nın ilahi aşkla yanan gönlünün sema şeklinde bir yansımasıdır' dedi.
www.haberplatosu.com