Erdoğan'dan işverene: Biraz az kazanın
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ocak 2016'da 1300 lira olması planlanan asgarü ücret uygulamasına ilişkin olarak, iş dünyasına seslendi. 'Herhangi bir işveren kalkıp da 3 bin lira maaş verdiği zaman kimse sen niye 3 bin veriyorsun demez' diyen Erdoğan 'Ben de işverenlere tavsiye ediyorum, biraz az kazanın ve kazandığını dar gelirli olanlarla paylaşın' dedi
Antalya'da düzenlenen G20 Zirvesi kapsamında düzenlenen İŞ20 ve EMEK20 oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından bazı bölümler şöyle:
'Etkin ekonomi ve istihdam politikalarının uygulanabilmesi için işçi işveren arasında güçlü bir sosyal diyaloğun tesis edilmesi şarttır. Bunun G-20 çerçevesinde başarılabilmiş olması sevincidir.Türkiye, güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyümeye kapsayıcılığı da dhil ettik. Büyüme sadecerakamlardan ibaret değildir. Büyümenin kalitesi ve niteliği de önemlidir. Toplumdaki tüm kesimlerin, refah artışından pay almaları gerekiyor. Biz kapsayıcılığı daha fazla kaliteli istihdam oluşturulması eşitsizliklerin giderilmesi olarak görüyoruz. Sizler de İş20 ve Emek20 olarak yaptığınız çalışmalarda kapsayıcı büyümeyi benimseyerek G20'ye katkılarınızı sundunuz. Alın terini kutsal gören, emeğin karşılığının zamanında verilmesini emreden bir medeniyetin mensupları olarak bu konu bizim için çok önemli. Türkiye olarak başarılı sonuçlar elde ettiğimizi ifade etmek isterim. Asgari ücrette ve ortalama ücretlerde ciddi artışlar kaydettik.'
Erdoğan: Biraz az kazanın
'BURADA BAŞARILI OLMANIZA YARDIMCI OLACAĞIZ'
'Bizlere bulunduğunuz tavsiyelerin uygulanacağından emin olun. Türkiye'nin çok kapsamlı bir reform programı var. Halkımız bize bu reformları uygulamamız için çok güçlü bir yetki verdi. Bu daTürkiye'de birçok iş fırsatının oluşacağı anlamına geliyor. Umuyoruz ki bu ziyaret, Türkiye'yeyaptığınız son ziyaret olmayacak ve sizler de Türkiye'nin başarı öyküsünün bir parçası olacaksınız. Biz de kesinlikle sizin işlerinizin burada başarılı olmasında yardımcı olacağız.'
İş 20 ve Emek 20 olarak bize sunduğunuz öneriler G20'de gerçekleştireceğimiz görüş alışverişine katkı sağlayacaktır. Devletlerin yanı sıra işveren işçi gençler kadınlar sivil toplum ve düşünce kuruluşlarının bu süreci sahiplenmesi büyük önem taşıyor.
'ACABA DÜNYA SERMAYESİ KISKANÇ MIDIR?'
'Acaba dünya sermayesi veya finansal sektör kıskanç mıdır? Bunun üzerinde bir düşünmekte fayda var. Ve son terör eylemlerine bir baktığımız zaman, acaba bu terör eylemlerinin temelinde veya sebepleri arasında bu kıskançlığın olması söz konusu mudur?
Fakirlik acaba buralara dayanıyor mu? İşsizlik acaba buralara dayanıyor mu? Dünyadaki işsiz gençler eğer müteşebbis olacaksa acaba finans dünyası bunlara gerekli desteği veriyor mu verebiliyor mu? Veya işsiz kadınlara finans dünyası gerekli desteği veriyor mu, verebiliyor mu?
'TERÖRÜN BELİ KIRILABİLİR'
Şu anda Türkiye'de yeni adım atılıyor. Herhangi bir genç yatırım yapacak olursa devlet destekli yatırım sözkonusu. Veya kadın yatırım yapacaksa devlet kendisi onlara destek vermek suretiyle onları da adeta bir müteşebbis duruma getirmenin adımlarını atıyor. Ben bunları önemsiyorum. Ama özellikle dünyadaki işveren çevresinin biraz daha elini açacak olursa öyle zannediyorum ki, terörün belini kırabilir, dünyadaki fakirliği giderme imkanı olabilir, kıskançlığı ortadan kaldırma şansını kaldırabilir diye düşünüyorum.
Ve ticaretin kolaylaştırılması noktasındaki düşüncenizi aynen paylaşıyorum. Kaldı ki kapsayıcılık derken bu çok büyük önem arz ediyor. Bir Kadın20 var, iki Genç20 var. Adalet var ki çok çok önemli. Bunun adımlarını atmamız lazım. Ama bir diğer adım var yatırımlar konusu… Acaba dünyada gerek kamu gerekse özel sektörün dayanışması nasıl olacak bu çok önemli.
'DÜNYA NETİCE ALMA NOKTASINDADIR'
Yatırımlar konusunda acaba dünyada gerek kamu gerekse özel sektörün dayanışması nasıl olacak, bu çok önemli. 2030'da biz 80 ila 100 trilyon gibi bir yatırımı öngörüyorsak, biz Türkiye olarak son 12-13 yıl içerisinde kamu-özel yatırımıyla çok ciddi altyapı yatırımlarını gerçekleştirdik. Türkiye bu konuda az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere örnek oluşturduğunu düşünüyorum. Eğer yapılan uygulamalar hakikaten netice veriyorsa demek ki, başarıya gidiyoruz. Bunu gerçekleştiremezsek o zaman yatırımlar ve kapsayıcılık noktasında oturur güzel güzel konuşuruz, kahvemizi, çayımızı içer, böyle güzel yerlerde konuşur ondan sonra dağılır gideriz. Ama dünya artık dağılma noktasında değil, netice alma noktasındadır.'
ERDOĞAN'DAN İŞVERENE ASGARİ ÜCRET TAVSİYESİ
Erdoğan, asgari ücretle ilgili gelen soruya şöyle yanıt verdi:
'Şu anda Türkiye'de konuşulan ise 1300-1500 hatta daha ileri gidenler de var. Türkiye'deki konum çok çok farklı bir yere doğru gidiyor. Ben bu gelişmeden de mutluyum. Ancak asgari ücret malum bir taban belirlemedir. Herhangi bir işveren kalkıp da 3 bin lira maaş verdiği zaman kimse ona sen neden veriyorsun demez. 4 bin lira verdiği zaman, niye veriyorsun demez. E ne olur? Biraz az kazanmış olur.
'BİRAZ AZ KAZANIN'
Ben de işverenlere tavsiye ediyorum. Biraz az kazanın, kazandıklarınızı dar gelirli insanlarla paylaşın. Bunu bir defa başarmamız lazım. Neden? Fakiri tahrik etmeyelim. Ve paylaşımcı anlayışı hayatımıza egemen kılalım. Buradan bir şeyi vurgulamak isterim. Hepimiz ölüp gidiyoruz, paraları beraber götürüyor muyuz? Beraber gelmiyor. Onlar bu dünyada kalıyor. Arkada varisler bunu paylaşacak. Gel bunu işçinle bir kısmını paylaş, ondan sonra da gök kubbede hoş bir seda bırak. Öldükten sonra da 'Sorma, bizim öyle bir patronumuz vardı ki gerçekten işçisinin hakkını çok ciddi manada gözetir, maaşını da iyi bir konumda verirdi' desinler. Asıl olan burası. Bunu başarmamız lazım.'
'BURADA PARANIN MALİYETİNİ DÜŞÜRMEK LAZIM'
Hemen tabi bizim karşımıza ne getiriliyor? Maliyetler konusu getiriliyor. Biz o maliyetleri çok farklı yerlerde aşağı düşürebiliriz. Buradaki konum şudur, Türkiye'de faiz oranları mesela yüksektir, ama batıda bizim gibi değil düşüktür. E soruyorum şimdi bu faiz oranlarıyla yatırım olur mu? Bu faiz oranlarıyla birlikte küçük orta boy işletmeler girişimci ruhunu kazanabilir mi? Zenginleşebilir mi? Hayır. Onun için burada önce paranın maliyetini düşürmek lazım. Ne genç işadamı bulabiliriz, ne genç işkadını bulabiliriz. Onlar da çok kısa zamanda iflas ederler, devlet gelir iş yerine el koyma durumunda olur. Bu konuyu iyi değerlendirmek gerekir diye özellikle düşünüyorum.''