'Türkiye'ye 10 milyar dolar zarar ettirildiği' iddiasına yalanlama
SOCAR Türkiye Başkanı Yavuz, 'Türkiye'ye 10 milyar dolar zarar ettirildiği şeklindeki iddia, matematik bilimine aykırıdır' ifadesini kullandı.
SOCAR Türkiye Başkanı Kenan Yavuz, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana Azerbaycan'dan BOTAŞ aracılığıyla 38 milyar metreküp doğalgaz aldığını belirterek, "Bu miktar karşılığı Azerbaycan'a ödenen toplam tutar, 10 milyar doların altında olup Türkiye'ye 10 milyar dolar zarar ettirildiği şeklindeki iddia, matematik bilimine aykırıdır" ifadesini kullandı.
Yavuz, yazılı açıklamasında, SOCAR'ın yaptığı tüm faaliyetleri ve gerçekleştirdiği projeleri kamuoyuyla hassasiyetle paylaştığını kaydetti.
Türkiye'de 20 milyar dolarlık yatırım portföyünü yönettiklerine işaret eden Yavuz, rafineri-petrokimya-enerji-lojistik-iletim entegrasyonuna dayalı bu yatırımların Hazar Denizi'nden Avrupa'ya kadar olan bölgenin en büyük projeleri olduğunu bildirdi.
Şirketin tamamının Azerbaycan devletine ait olduğunu anımsatan Yavuz, Türkiye'de gerçekleştirdikleri projelerin ve ortaklıkların tüm detaylarının, gerek devlet, gerekse ilgili kurumlarda mevcut olduğunu belirtti.
Türkiye'nin 2001 yılından bugüne kadar Azerbaycan'dan BOTAŞ aracılığıyla toplam 38 milyar metreküp doğalgaz aldığına dikkati çeken Yavuz, şöyle devam etti:
"Bu miktar karşılığı Azerbaycan'a ödenen toplam tutar, 10 milyar doların altında olup Türkiye'ye 10 milyar dolar zarar ettirildiği şeklindeki iddia, matematik bilimine aykırıdır. 2001 yılında yapılan kontrat ile BOTAŞ her zaman gaz tedarikinde en ucuz gazı Azerbaycan'dan satın almıştır. Tüm ülkelerden alınan toplam gaz ile ödenen tutarlar, bu gerçeği ifadelendirmek için yeterlidir. 2010 tarihinde Azerbaycan gazının, pazar koşullarının çok altında bir fiyatta kalması ile Türkiye ve Azerbaycan iki kardeş ülke olarak tahkime gitme ihtiyacı duymadan anlaşmaya varmış ve fiyat revizyonu sağlamışlardır. Azerbaycan ile Türkiye arasındaki doğalgaz alım satım anlaşmasındaki 'al ya da öde' yükümlülüğü ise belirli bir teslimat yılında alınamayan gazın ileriki yıllarda alınabilmesi, (make-up hakkı) esasına göre işlemekte olup Türkiye’nin Azerbaycan'a almadığı bir gazın parasını ödemesi gibi bir durum söz konusu değildir."
2010'da yapılan anlaşma revizyonu sonrası da Azerbaycan gazının Türkiye için hem diğer kaynaklardan daha ucuz ve hem de daha güvenilir bir arz kaynağı olmaya devam ettiğini ifade eden Yavuz, gazın hiçbir zaman kesilmediğini kaydetti.
Yavuz, Türkiye'de yaşayan kimsenin aklına, 'Azerbaycan gazı da kesilir mi acaba' şeklinde bir soru gelmediğini belirterek, "Doğalgaz pazarının evrensel ticari kuralları bulunmakta olup yapılan kontratlar gizli ve devletler arası ticari sır kapsamındadır. Bu gizliliğe sadık kalmaya gayret ederek her zaman kamuoyumuzu bilgilendirdik ve Türkiye'nin en ekonomik ve güvenli ortağı olduk" değerlendirmesinde bulundu.
"TANAP iki kardeş ülkenin ortaklığında yapılıyor"
Nabucco Projesi'nin 2000’li yılların başlarından itibaren yıllarca konuşulup hayata geçirilemediğini hatırlatan Yavuz, bunun üzerine Türkiye ve Azerbaycan'ın, Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı (TANAP) projesini geliştirme kararı aldığını ifade etti.
Türkiye tarihinin en büyük enerji projesi olan TANAP'ın, iki kardeş ülkenin ortaklığında yapıldığını belirten Yavuz, şu bilgileri verdi:
"TANAP ile Türkiye ve Avrupa'ya satılacak gazın en büyük ikinci ortağı Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Şirketi'dir. Şah Deniz Doğalgaz Sahasından çıkacak bu gaz, TANAP ile Türkiye ve TAP ile Avrupa'ya taşınacaktır. TANAP'ın yüzde 30 hissesi ise BOTAŞ'a aittir. TANAP projesi ile yaratılacak her değer, Türkiye Cumhuriyeti tarafından hissesi oranında tahsil edilecektir. Enerji arz güvenliğinin öneminin giderek arttığı bugünlerde TANAP projesi diğer önemli kaynaklar olan İran ve Rusya'ya olan bağımlılığı da azaltacak, stratejik öneme sahip bir milli projedir. TANAP projesi aynı zamanda Türkiye'nin giderek artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için önümüzdeki yıllarda ihtiyaç duyduğu ilave gazı ithal edebilmesi ve tüketim merkezlerine taşıyabilmesi için yeni iletim hatları yapma gereğini de ortadan kaldırmış ve BOTAŞ tek başına milyarlarca dolar yeni yatırım yapmak zorunda kalmamıştır. Bu sayede BOTAŞ, TANAP’ın taşıma kapasitesinin 31 milyar metreküpe çıkacağı önümüzdeki yıllarda mevcut gaz alım satım anlaşmaları çerçevesinde alabileceği ilave 6 milyar metreküpün çok daha üzerinde bir miktarda (yaklaşık 21 milyar metreküp) gaz ithal edebilme imkanına da kavuşmuştur."
BOTAŞ'ın, TANAP’ın yıllık 16 milyar metreküp gaz taşımacılığı yaparak elde edeceği taşıma gelirinden yüzde 30 hissesine karşılık gelen miktarı gelir kaydedeceğini ifade eden Yavuz, şunları kaydetti:
"BOTAŞ, taşıtıcı olarak ödeyeceği taşıma bedeline yakın bir bedeli yatırımcı olarak geri alacaktır. Boru hattının taşıma kapasitesinin cüzi bir yatırımla önce 24 milyar metreküpe ve ardından 31 milyar metreküpe çıkarılacağı önümüzdeki dönemde BOTAŞ’ın yıllık taşıma gelirinin de iki katına çıkacağı düşünüldüğünde BOTAŞ’ın bu işten zarar ettiği yönündeki iddialara mesnet oluşturmak maksadıyla yapılan maliyet hesaplarının ne kadar anlamsız kaldığı açıkça görülecektir. TANAP Projesi kapsamında BOTAŞ, yatırımcı sıfatıyla elde edeceği taşıma geliri dışında, ithal ettiği gaz üzerinden yapacağı toptan gaz satışı ile de her yıl milyonlarca dolarlık satış geliri elde edecektir. Ayrıca Türkiye taşınacak gazın bin metreküpü başına 5,95 dolar almak suretiyle, 16 milyar metreküp taşıma miktarı üzerinden yıllık 95,2 milyon dolar vergi geliri elde edecektir. Netice itibarı ile TANAP, her yönüyle Türkiye’nin kazandığı bir yatırımdır."
"İlave ve doğru bilgi vermekten memnuniyet duyarız"
Yavuz, projedeki boru hattının çok önemli bir bölümünün Türk mühendislik ve müteahhitlik firmalarınca inşa edildiğini ve boru hattı inşaatında kullanılan çelik boruların yüzde 80'inin yerli üretildiğini ifade etti.
SOCAR Gaz şirketinin tüm bilgilerinin, ticaret sicilinde kayıtlı olduğuna dikkati çeken Yavuz, "Arzu eden herkes bu bilgilere rahatlıkla ulaşabilmektedir. SOCAR Türkiye olarak gaz ticaretimiz, toplam iş hacmimizin sadece yüzde 1'i oranındadır" açıklamasında bulundu.