'İranlı hacı adaylarına biz vesile olduk'

Kanal 7 ekranlarında Mehmet Acet'in sunduğu İskele Sancak programına Diyanet İşleri başkanı Mehmet Görmez konuk oldu. Görmez bu sene İranlı hacı adaylarının hac ibadetlerini yapmalarına Türkiye'nin arabulucu olduğunu söyledi.

İşte Görmez'in o açıklamaları:
Tekfir etmeyen, kendisi gibi düşünmeyen bütün Müslüman kardeşlerini Müslüman kabul eden, mezhebi beşeri mektepler olduğunu bilen, gören, onu ilahi bir nizam olan dinin yerine geçirmeyen, ama sahip olduğu bu farklılıkları da birliktelik içerisinde, bir bütünlük içerisinde taşıyan bir anlayışa sahip. Onun için Türkiye'nin, Türkiye'deki ilim adamlarının, fikir adamlarının, yöneticilerin, siyaset adamlarının bu anlayışı seslendirmelerini ben çok önemli buluyorum.

BEN HER ŞEYİ Şİİ ALİMLERİN YÜZÜNE SÖYLEDİM
İfade ettiğiniz gibi İran'ı ziyaret ettiğimde, gıyabında herhangi bir Şii kardeşimizle ilgili söyleyeceğim her şeyi ben bizatihi bütün Şii alimlerin yanında yüzlerine söyledim.

"AYNI RAHMANA SECDE EDİYORUZ"

Kerbela onlar için, Şii kardeşlerimiz için nasıl bir hüzün teşkil ediyorsa, bizim için de öyle bir hüzün teşkil ediyor. Muharrem onlar için neyse, bizim için de odur. Ehlibeyt onlar için neyse bizim için de odur. Siyasi yorum olarak Hazreti Peygamberden sonraki İslam dünyasının şekillenişiyle ilgili farklı anlayışları var, bu farklı anlayışın bir akide haline geldiğini hepimiz biliyoruz. Ama bunu da o kardeşlerimizin tercihi olarak değerlendiriyoruz. Orada mesela, bu ziyaret çok da eleştirildi aynı zamanda bazı kardeşlerimiz tarafından, onu da hoşgörüyle karşılıyorum. Ama biz bunu temsil etmeye devam etmek zorundayız. Yani bir vakit namazı geldiğinde benim arkamda hep birlikte saf durdular, namaza durduk. Akşam namazı geldiğinde de onlardan bir Ayetullahı ben hassaten buyurun siz kıldırın dedim, çünkü biz aynı Rahman'a secde ediyoruz. Aynı Rabbin huzurunda rükûa varıyoruz. Dolayısıyla bundan dolayı pek çok kardeşimiz bunu eleştirdi, kınadı, yazılar yazdılar vesaire. Ama ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum, bizim bu birlikte ısrar etmemiz lazım.

İRAN HAC BAKANI BİZİM ARABULUCU OLMAMIZI İSTEDİ

Bir hususa daha değinmek isterim; mesela bu sene özellikle Suudi Arabistan Büyükelçiliğinin İran'da saldırıya uğramasından sonra diplomatik ilişkiler kesildiği için, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler kesildiği için hac yapıp yapamayacakları bir tartışma konusuydu. İran Hac Bakanı heyetini göndererek bizim bu noktada aracılık yapmamızı istediler. Ben konuyu çok önemsedim, çünkü birleştiğimiz bir yer kaldı, o da Kabetullah'ın etrafında tavafta bütün renklerimiz, bütün ırklarımız, bütün anlayışlarımız, mezheplerimiz hamdolsun hala tavafta buluşabiliyor, Mescid-i Nebevi'de buluşabiliyor. Eğer buradaki buluşmayı da kaybedersek, o zaman gelecek nesiller açısından daha tehlikeli olacak diye düşündüm. Doğrusu konuyu bizzat Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettim, çünkü beni aşan yönleri vardı, çok önemliydi.

SİYASET VE İBADET BİRBİRİNE KARIŞTIRILMASIN

Sonra önemli teşebbüsler oldu. Amerika'daki açılışta Suudi Arabistan Hac Bakanı bizzat arayarak biz kararımız şudur, siyasetle ibadeti asla birbirine karıştırmayız, karıştırmak istemiyoruz, İranlı kardeşlerimiz Dubai'deki Büyükelçiliğinden vizelerini almaya başlasınlar, ben de şu anda yazılarımı onlara yazdım dedi ve ben de çok sevindim. Hakikaten bizim…

Mehmet Acet: Hakemlik rolü Türkiye adına yapmış oldunuz.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI MEHMET GÖRMEZ: Evet, asla bundan vazgeçmememiz gerekiyor. Dünyanın neresinde olursa olsun farklı anlayışlar arasında bir ihtilaf çıktığı zaman o ihtilafı çözebilecek anlayışı bizim asla kaybetmememiz gerekir diyoruz.

"CENABI HAKK LÜTFEDECEK DİYE DÜŞÜNÜYORUM"

Mehmet Acet: Bu sözlerinizden şunu da çıkarmış olduk: İranlı hacı adaylarının kutsal topraklara, Kâbe'ye, Kabetullah'a gitmeleri Türkiye'nin arabuluculuğu sayesinde bu gerçekleşecek.

Tamamen reddedilmiş ve engellenmiş değildi, ama gecikmeler vardı, tereddütler vardı. Hamdolsun o tereddütler ortadan kalktı, bu sene yine birlikte Sünni'siyle, Şii'siyle, bütün mezhepleriyle hep birlikte Kabetullah'ın etrafında hiç olmazsa o tevhidin vahdetinde birleşmeyi Cenabı Hakk lütfedecek diye düşünüyorum.